1 Nisan 2010 Perşembe

İstanbul Günlükleri 3: Tanrının Eli

O "Büyük konuşma çocuk konuşma! Küçük ağzına yakışmıyor o cümleler! Ne gördün bugüne kadar? Dünyaya dair ne biliyorsun gerçekten! Bu koca şehir dağıtacak senin kafandaki bulutları! Yeter ki kucağıma düş! Düş ki senide, egonuda çarklarımın arasında un ufak edeyim! Düş ki ışıkların ardını gör! Boyadım onları özenle, çamurları görünmeyecek şekilde! Şimdi sen elindeki o tepsiyi kazıyıp, susam ve yağından temizlerken ben dünyayı döndürüyorum. Sen o tepsiyi kazırken hayattan bihaber birileri ölüyor ve birileri doğuyor! Ve sen önündeki çöp kovasıyla haşır neşir olurken bildiğin tek şey var artık! Çalışmak, hızlı çalışmak, çok çalışmak, daha hızlı ve daha hoş çalışmak! Birileri dışarıda seni ruhunla birlikte satın alabilecek parayı kazanıyor ve sen tepsi kazıyorsun çocuk! İşin kötü tarafı ne biliyor musun ? Hala diyemiyorsun benim ruhumu hiçbir "araç" satın alamaz, ruhum amaçtır diye! Diyemiyorsun ruhum engin bir deniz, denizleri kavanoza sığdıramazsın diyemiyorsun! Biliyorsun çünkü... Para birgün senide esir alır! Birgün parayla birilerini satın alacaksın biliyorsun! Sen elinde o pis yağlı tepsiyle cebelleşirken bir yandan düzene lanet ediyorsun bir yandan ona hizmet ediyorsun! Seni sana kırdırıyorlar ve yapabildiğin tek şey çalışmak daha çok ve daha hızlı çalışmak! Daha hızlı kazıyorsun daha hızlı ve daha güçlü!" dedi bana.

Bir yumru oturuyor gırtlağına. Sanki yutkunsan ağlayacakmışsın gibi... Sıkıyorsun dişlerini biraz daha sıksan kırılacaklar... Gözlerin nemleniyor... Sırtın ağrıyor iki büklüm olmaktan! Issız koridorda çöp kutusunun tepesine dikilmiş pis tepsiler kazıyorsun onlarca! Kimse ne yeteneklerinle ne donanımınla ilgileniyor! İlgilendikleri tek şey nasıl tepsi temizlediğin! Bunun haricinde ki herşey kocaman bir yanılsamadan ibaret... Öyle pis bir düzenek ki bu neden yaptığını bilmeden yapıyor, neden hırslandığını bilmeden coşuyorsun! Üç kuruşun derdindesin ve birileri gelip keyiflerince emeğini sömürüyor... Cam kapı aralanıyor dışarının keskin soğuğu koridora doluyor, o soğuk fısıldıyor derinden " yalnızsın çocuk yalnızsın" diye! İşte o an tezgahın öteki tarafında ki anıların yuvaların birbir çıkarak seninle dalga geçercesine kendilerini gösteriyorlar! Tezgahın ardındakilere saydırdığın, giydirdiğin, aşağıladığın, küçük gördüğün her an gözlerinde canlanıyor yeniden! Daha da hızlanıyorsun! Anılarını kazırcasını kazıyorsun tepsileri! Anlıyorsun yavaş yavaş tezgahın ardındakileri, İstanbul'un ötekilerini, Dünya'nın diğer tarafındakileri! Usulca süzülen tek bir damla yaş sol gözünden yuvarlanarak susamlara karışıyor! İşine canını katmak bu oluyor işte! Ağzının kenarıyla hem acıyıp hem gülüyorsun haline!

O " Demiştim sana büyük konuşma diye. Antlaşmalarına sadık kalmasan yüzüne bile bakmam ama senin için daha çok sürprizim var. İleride bunu görmedim demeyeceksin en azından! Sen çocuk sen! Pembe bulutlar dağılıyor görüyorsun. Zihnin aralandı! Işığı görüyorsun artık! Işığı ve onun aydınlattığı tüm pis gerçekleri! Çocuksun... Çocuk...
Pes etme büyüme vaktidir artık! Adımla yolları durmadan! Öğrenip en zorunu, kolayı bulunca yaymadan!" dedi.

Sonra gitti. O an herşeyi bırakıp çekip gidebilirdim. Gocunuyordum çünkü bu işi yapmaktan! Koskoca Şuşut'a temizlik yapmak yakışıyor muydu? On parmağında on marifet, bilgili, kültürlü Koca Şuşut'a nasıl tepsi temizlerdi? Durum giderek acıklı bir hal alıyordu içimdeki ses yüzünden. Sürekli "düştüğün hallere bak!" diyerek beni daha da dibe çekiyordu. Boğazımda ki o pis yumru gıdıklıyordu gözpınarlarımı! Koa adam dokunsalar ağlayacak durumdaydım. O an tepsiyi bıraktım! Önlüğü çıkardım. Kapıya yöneldim tam çıkıp gidecektim ki... Yine yankılandı o ses!

"Adımla yolları durmadan! Öğrenip en zorunu, kolayı bulunca yaymadan!"

Tekrar önlüğümü giydim. Vazgeçmeyecektim! Kaderi şekillendirmek benim işim değildi! Zaman akmalı ve yolunu bulmalıydı! Öyle yaptım! İyi ki de yapmışım! Çünkü "Tanrının Eli"ni omzumda hissettim o akşamüstü! Yeni bir kapı açılmıştı ardında uzun bir koridor, durmadan adımlamalıydım... Adımlayacaktım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder