6 Ekim 2010 Çarşamba

Hipnozcu Diyor ki; 2


Şehir şehir gezerdi Hipnozcu! Anlatmıştım ya size... Aşklara iş gibi bakar ama işini aşkla yapardı! O bir kere kafasını takmaya görsündü, avucunun içine alana kadar uğraşır istediğini elde etmeden bırakmazdı! Bu tutku kişiye değil aşka değil işe hiç değildi! Bu tutku sadece başarma tutkusuydu! Şehir şehir, beden beden gezer, her bedende farklı coğrafyalar keşfederdi! Avını bulur, onu proje gibi ele alır, önce uzun uzun gözlemler ardından planı uygulamaya koyardı! Hiç başaramadığı olmamıştı! Yok, yok bir kere olmuştu çok adice hançerlenmiş, pis bir tuzağa düşürülmüştü... O zaman, o toyluk zamanında aldığı yara onun hayata bakışını öyle kökünden sarsmıştı ki insanlara karşı duyduğu bu güvensizlik ve yanından hiç ayırmadığı maskeleri söze göz, kurşuna kalkandı! İşin matematiğini çözmüştü çözmesine ama dediğim gibi bedelini çok ağır ödemişti! Her tecrübe, bir kanamalı yara ve bu yara kabuk tutsa bile içi hala cılktı!

Hipnozcu araç kullanırmıydı orasını kestiremiyorum, zira bizden değildi o! Belki de teleportasyon ile ulaşırdı yeni şehre. Bilmiyorum. Bu şehre geleli yeni olmuştu. Şehir büyük, karmaşık, renkli ve açtı! İnsana, aşka, paraya açtı! Daha ziyade bu şehir bir genelev patroniçesini andırıyordu! Sigara içmekten hırıltılanan göğsünden çıkan sesler, sigara içsede içmesede dumanlı ve boğuktu! Kıçı büyük ve memeleri sarkmıştı ama fena bakardı bu şehir! O gözler değişmemişti yıllardır ve elbette ki tecrübeler, tecrübeler, tecrübeler... Anlatacak çok şeyi vardı, ama gençliğine doyamamıştı. Kızıyordu yıllara onu erken çöktürdüğü için, daha canı yakılacak çok adam vardı en nihayetinde! Hipnozcunun methini duymuştu şehir ama ayakta kalacağına pek ihtimal vermiyordu! Burası onun aklını çeldiği köylere, kasabalara benzemezdi! Şehir elinde ağızlıklı sigarası, kabarık sarı saçları, torbalı ve mor gözaltlarıyla karşılamıştı onu ve ağzında kıvrımlanmış yapmacık bir gülümseme vardı! Hipnozcu,şehri dolaştı şöyle bir. Fena gözükmüyordu! Abartıldığı kadar yoktu sadece fazla kalabalıktı! Hipnozcu avare birkaç gün geçirdi.

"HİÇ"

Hastalıklı bir kelime hiç! Aslında varolan bir şeyi yok sayıyor! Hiç, Hiiiç, HİÇ! Söylendikçe anlamı kayboluyor tüm diğer kelimeler gibi ama hiç ne anlam ifade ediyor ki? Olmayan şey hatta şey bile değil!
-Hiç! dedi kadın.
İşte o zaman hiçlik varlık kazandı. Onun hiçi diğerlerine benzemiyordu çünkü. O hiç diyordu! Hiç demeden önceki boşlukta konuyu açıyor, hiç dedikten sonraki boşlukta konuyu kapıyordu! Onun kelimeleri sessizlikten yapılmıştı! Onu anlamak zordu! Çünkü söylediklerine değil söylemediklerine kulak asmak lazımdı! Öyle fırıl fırıl dönüyordu ki zihni gözlerinden ateş çıkıyordu kadının! Zeka onun seksi kılıyordu çünkü kalbiyle değil, bedeniyle değil zihniyle sevişirdi! Ateşten, yeniden, eskiden, deneyimden çekinmez, ok gibi fırlar saplanırdı içine! Siyah tutamları kıvrılırdı boynuna ve çok güzel bir boynu vardı kadının! Yıllar önce gibiydi sahnede ki hali! O siyah elbiseli kızdan neler gitmiş neler gelmiştide kadın olmuştu? Hipnozcu cevabı çok iyi biliyordu!
- Birşeyi de bilme! Diyordu kadın hep :)
Ama Hipnozcu biliyordu cevabı.
Cevap mı?
işte size cevap; bu hayatta avken avcı olan bir bu kadın vardı!

Kadın mı kaçıyordu içine, hipnozcu mu kadına taşıyordu acaba? Birbirlerini öyle bıçak sırtı dengeliyorlardı ki! Hele birde sustuklarında neler diyorlardı birbirlerine bir duysanız!

Şehir huysuzlanmaya başlamıştı, Hipnozcunun ardı arkası kesilmeyen adımları şehrin sinirlerine dokunuyordu! Hemde hipnozcu yalnız değildi artık! Yanında kadını vardı! İkiside bir acaipti! Ne... Nasıl olur? Bu sefer sarkacı kadın mı tutuyordu elinde? Buna tahammül edilemezdi. Şehir sigarasından derin derin çektiği nefesleri geri vermiyordu bile! İçmiyordu yiyordu o sigarayı artık! Hipnozcudan bir intikam alacaktı, onun ayağını kaydıracaktı bir şekilde ama nasıl? Hipnozcu ve Kadın bekliyordu başlarına gelecekleri ama hiç korkmuyorlardı!

Şehir, Kadın ve Hipnozcu bir üçgenden sarmallar indiren üç açısıydı hikayenin! Şehir ikisini kıskanıyor ve Hipnozcuyu çağırıyordu, Kadın hipnozcuyu istiyor ama şehri merak ediyordu, Hipnozcu hedef koyuyor, gerçekleştiriyor ama Kadınından vazgeçemiyordu! Şehir mi? :))) Şehir s*kinde bile değildi !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder