7 Ocak 2010 Perşembe

Sabah Kokularına Dair...


"Yuh artık! Yuhhh! Kardeşim saat sabahın 8'i! Yani bir insan gece 10'da yatmalı ki sabah kalktığında o sucukları kızartacak enerjisi olsun! Bunun rüyasını mı gördün? Yani nasıl bir yaradılışa sahipsin ki senin mide duvarların benimkinin beş katı kalınlığında? Offf bari bana bakarak nefes alıp verme bre insan evladı! Sümüklü kızlar gibi öğürmeye başlayacağım yoksa birazdan! Hay ben böyle minibüse, böyle trafiğe... tut be adam sende şu nefesini AAAAAAA!!!!"

Yukarıda okumuş olduğunuz tırnak içlerini küfür, pişmanlık ve tiksinti ile doldura doldura Üsküdar'a vardım! Lanet bir sabah gibi görünsede günün devamı gayet güzel geçti. Aman ya rabbim o nasıl bir kokuydu öyle ? Asırlardır bir insan dişini fırçalamasa ancak bu kadar kokabilirdi. Oldum olası sabah kokularına takığımdır. Annemden gelen bir özellik olsa gerek sabahları kokulara karşı özel bir hassasiyetim oluyor. Güzel annemin bana genleriyle bağışladığı diğer şukela özelliklerinden başka bir yazıda bahsedeceğim. Yalnızca kötü kokular değil aynı zamanda yoğun parfüm kokularınıda içim almıyor. Eğer mümkünse şu şehirde bir sabah herhangi bir koku duymadan uyanabilmek, ben bu seçeneği tercih edeceğim. Sabahın köründe okul yoluna düşüyorum. Burada herhangi bir sorun yok zaten sabah insanıyım. Ömrümün hiç bir döneminde ayılamama gibi bir sorunum olmadı. Hatta geceleri sevmediğimden dolayı doğan günü şenlik-şölen karşılıyorum. Günün diğer evrelerine nazaran çok daha enerjiğim sabahları. Ama şu kokular! Ahh şu kokular olmasa birde!
Gün içinde beni rahatsız etmeyen birçok koku sabah burnumu yerinden sökercesine sıkıyor sanki. Sadece sıkmaklada kalmıyor genzimden geçerek " sabah insanlığın bana nah söker" der gibi benimle alay ediyor, canıma okuyor.
Elimi kaldırıp minibüsü durduruyorum saat 8'e yaklaşıyor muhtemelen. Arka dörtlüde bir kişilik boş yer var. Orayı gözüme kestirerek, kendimi sığdırıyorum. Sağımda hoş bir bayan var sabahın köründe hiç üşenmeyip bir güzel makyaj yapmış. Dik oturduğu gözümden kaçmıyor, yan yan kesiyorum çünkü. İlk işaretler yüzümü çevirip ayrıntıları incelemek için yeterli geliyor. Şöyle neye benziyor acaba diyerek başımı sağa çeviriyorum! Buraya dikkat açıyorum konuşma balonunu " Ama olmaz ama! Ya ne keskin bir koku bu nedir yahu hacı misi mi ? Ayıp yani! Bu şekilde mahalleden geçsen sokak kedileri parfüm kafası yaşar! Şişenin içine mi düştün a mübarek! Dur bakayım! Snıf snıffff(bu koklama efekti! evet kaşındım haklısınız)Yahu bari bunu sıkmasaydın olmuş mu bu şimdi?(O beni benden alan korkunç koku Cacharel'in Amor Amor'u ki bu kokuyu kuzenim inadına bir yaz kullanarak onu esanstan kalabalık içinde bulmamı sağlıyordu- düşünün yani o kadar keskin pis birşey) Ya ne gudubet kızmışsın sen? Valla sesleneceğim şimdi şoföre alsınlar bunu benim yanımdan! Yok ben buna daha fazla tahammül edemem kim varmış ki solumda?" diyerek kafamı sola çeviriyorum.
Evet, EVET EVETTT!!!! Yok sen hakettin bunu! Sen misin kızın parfümüne b*k atan? Al sana sucuk kokusunun en hası! Al sen bunu kokla Şuşut Bey! Nedir benim günahım allahım ? uğraşsam bu kadar kötüsüne denk gelemezdim. Adamıda dışardan görsen birşey zannedersin! Takımları çekmiş saçları jölelemiş ama... Bakma ama bana! Öffffff ceset gibi kokuyorsun abiciğim! Yani düşünüyorum, düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Evden çıkarken diş fırçalamak ne kadar zor olabilir? Yahu, keskin nane kokusundan da geçtim bari baharatlı,soğan-sarımsaklı şeyler yemeyin! Buda can be!
Sabah kokularının bir diğer örneğide uykunuzun en tatlı yerinde evde soğan kavurmaya başlayan annenizin yaydığı kokudur. Günün herhangi bir saatinde çekici gelebilecek olan salçalı,soğanlı kıyma kavurması sabahın köründe azaptır! Böyle koku sanki burunda ki reseptörlere balyozla defalarca kez vurur!O kadar öldürücüdür yani! Sabah kokularının en can alıcılarından biri de şüphesiz ter kokusudur! Duş almamayı bir marifet sanan yurdum insanı kokusundan rahatsız olmak şöyle dursun bu durumla eğlenebilir bile. Şu cümleyi bizzatihi duymuşluğum var " oğlum lan tam 5 gündür yıkanmıyorum haa! Biraz daha sıksam bir haftayı tamamlayacağım! auhhuahuahu(anırarak grup halinde gülüşülür)"!
Sonuç itibari ile sabahları kokunun her türlüsü iticidir siz siz olun aman diyeyim sakın ola yanıma kokularınızla gelmeyin! Kadınıymış erkeğiymiş, parfümüymüş soğanıymış anlamam çok pis rencide ederim.

"Ohhhh !!! Temiz hava mis gibi! İndim be sonunda ohh be çok şükür!VIRIRNRIRNRIN (yanımdan geçen otobüsün gaza basma sesi dolayısı ile benim dumana boğulmam kaçınılmaz) Öghhh! Hay allahım bitmeyecek mi benim çilem? Bir sabah midem altüst olmadan gidemeyecek miyim şu okula? Neden ama NEDEN???"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder