3 Kasım 2011 Perşembe

Kasım Başlarken




Ne ay ama değil mi? Herkesin ağzında bir kasım... "En sevmediğiniz ay nedir?" diye bir anket yapılsa eminim ki kasım çıkardı. Çünkü kasım eni konu sevimsiz bir ay. Bir kere hava herkesi sersem ediyor. Giyiyorsun kabanı sıcak geliyor, tişörtle çıksan üşüyorsun. Hiç beklemediğin bir anda deli gibi yağmur yağmaya başlıyor vs... Zaten koşullara ayak uydurmakta zorlanan insanoğlu bu mevsim dönüşünde içsel bir çöküntüye de uğruyor. Yaz bitiyor, havalar soğuyor, günler kısalıyor. Güneşi daha az görünce insan öncelikle daha pesimist oluyor ve bu durum enerjiyi iyice dibe çekiyor. Bu ayda ne hikmetse sevgilisi olanların ya ayrılacağı tutuyor ya da ilişkilerine ara veriyorlar (o ne demek? demeyin ben de anlamıyorum ara vermek ne demek?). Halihazırda ilişkisi olmayanlar için ise melankoli kaynağı kasım ayı! Herkes bir ağlak! İçi sıkılıyor insanın! Sonuçta öyle ya da böyle bir yazı cıvıldayarak geçirmişsin arkadaş! Biraz da irdele bakalım yaşadığın hayatı! Yok, olmaz! İlla ki b*ku çıkacak, bir depresyonun eşiğine gelip gelip geri dönmeler yaşanacak! Sosyal mecralarda o "status" ler bir bir değişecek en duygusalından! Ama bu kasım benim için başka! Bu sefer yenilmeyeceğim! Daha ayın başında, başıma neler geleceğinin farkındayım. Bu toplu çöküşe ayak uydurmayacağım, direneceğim! Aslında suçu ne kadar kasım ayının kendisine atsak da, benim bu konuda birkaç tezim var! Bir tanesi şu; Kasım aralıktan önceki aydır. Aralık birçoğumuz için yeni yıla bağlandığından dolayı bir hazırlık, bir yenilenme ayı sayılabilir. Aralık ayını bir yükseliş ayı sayarsak ve her yükselişin bir çöküşü varsa şayet "kasım aralığın çöküşüdür!" diyebiliriz. Bir diğeri; Sonbahar aynı ilkbahar gibi bir geçiş mevsimidir. İlkbaharda havalar ısınır, bitki örtüsü yeşillenir, insan gereksiz bir neş'e ile dolar! Sonbahar gelince yazı götürür, yazlıklar birer birer boşalır, oteller ucuzlar, dondurmacılar boşalır, gözlük fiyatları düşer yani yaza dair birçok şey uçup gider. Sıcaktan uyuşmuş zihinler soğuğu yedikçe dünyanın hiç de yazın olduğu gibi pembe olmadığının farkına varır. Ve koskoca yaz bitmiştir. Sanki yaz her sene tekrar etmiyormuşçasına başlanır sonbahar suçlanmaya bu hayat sürekli tekerrür ediyor, vay efendim hayatımız çok monoton, hep aynı şey okula-işe git, eve gel! Ya ne olacaktı kardeşim? Yok, yok bu sene kasım kasıntısına uğramayacağım çok iddialıyım! Ama tüm bunların haricinde en büyük problemimiz, birbirimiziz! O kadar çok şikayet edip, söyleniyoruz ki en sonunda birbirimizden etkileniyoruz. Kasım en nihayetinde o 12 aylık döngüden sadece bir tanesi! Ve bu yıl inanın kasım şikayetlerinden içim çıktı. Artık kasım ayına hakkını teslim etmek istiyorum. Geçen kasım kendisine giydiren bir yazı yazdığım için de özür diliyorum. Evet, yine hayatım şahane değil belki ama suç kasımda değil kasılanda! Bu yüzden bu kasım kasılmıyorum! Şarkımı bile seçtim. Journey - Don't Stop Believing...:) Glee söylüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder