30 Aralık 2011 Cuma

2011'e Bir Selam Çakalım !

Yazımı John Legend - So High eşliğinde yazdım bir yandan tıngırdasın, bir yandan okuyun efenim;


Koca bir seneyi devirdik. Yarın günün ilk ışıklarıyla birlikte çoğumuzu abartılı bir heyecan ve koşuşturmaca saracak. Etraftan edindiğim izlenim bu sene ev toplaşmalarını tercih edilmiş olması. Bence de mantıklı bir seçim İstanbul'da yeni yıla sokakta girmek her anlamda riziko! Bir kısmının umurunda değil tabii ki sene bitmiş, yenisi gelmiş vs.normaldir. İçinizden de geçirmeyin iyi ki bir yeni yıl yazısı tuttu yine yazıyor yine yazıyor diye! Onunla ilgili yazmıyoruz herhalde! Ama istesem yazarım, biliyorsun yazarım ! E şimdi seneyi bir temize çekmek lazım. Şöyle bir bakalım.


*Sosyal Medya: Bu yıl twitter Türkiye'de rüştünü ispatladı desek yeridir. Facebook ile sürekli karşılaştırılan Twitter kabul edin yada etmeyin medyanın en önemli ayaklarından biri haline geldi. Geri bildirimler çok daha hızlı, daha gerçek ve daha acımasız. Gündemi takip etme açısından daha sağlıklı ve daha dürüst. Ayrıca henüz sansür mekanizmasına gelişmedi. Dolayısı ile oto sansür de yok yazarlar açısından. Herkes özgürce fikirlerini dile getirebiliyor. Twitter da gerçekleşen olaylar, yazılı ve görsel basına  da malzeme ediliyor artık. Bu da sosyal medyanın bir güç olarak tanındığına delalettir.Gündem değiştirebilen bir güç hem de... (Panpiş vakasına girmiyorum)



*Arap Baharı / Kaddafi ve Usame Bin Ladin'in Ölümü/ Öğrenci Olayları: Arap yarım adasında meydana gelen protesto ve ayaklanmalar bu yıla damgasını vurdu. Adına da Arap Baharı dendi. Demokrasi arayışı içine giren halkların böyle ateşlenmesi güzel ama bu başkaldırının aniden gerçekleşmesi akıllarda soru işaretleri yarattı. İşin içinde Amerika var diyollar! Ayaklanmaların ardından Libya'nın marjinal liderinin ölümü ve bunu sansürsüz yansıtan dünya basını ister istemez 2011'in kara lekelerinden biri oldu. terör örgütü lideri Usame Bin Ladin öldü Amerika derin bir nefes aldı! Hıh! Ekonomik krizin baş gösterdiği Avrupa'da öğrenci olayları ve protestolar yaşandı. Avrupa birliğinin tehlikeye düştüğü konuşulmaya başlandı. Bu çatırdama dünyada büyük yankı uyandırdı. 2008'de Amerika'nın yaşadığı krizin ardından gerçekleşen bu olaylar dizisi kapitalist politikaların bir nebze olsun sorgulanabilmesini sağladı.






*Şefika Etik'in Katlinin Basına Yansıması: Sırtında bıçakla sedyenin üzerinde bağırsakları dışarı çıkmış bir kadın cesedinin sürmanşetten verebilen bir zihniyetin habercilik yapabildiğine şahit olduğumuz yıldı 2011. Benim için yılın en önemli olayıydı. Şiddeti pornografi haline getiren bu adamlar gazetenin genel yayın yönetmeni olabiliyorlar. Geride kalan çocuklarını önemsemeden kadına şiddeti daha meşru hale getiriyorlar!








*Uludere Olayında Oto-Sansür Skandalı: Şırnak Uludere'de aralarında çocukların da olduğu 35 sivilin bombalanarak katledilmesi haberini canlı yayında vermeye çalışan deneyimli gazeteci Ayşenur Arslan'ın oto sansür ile burun buruna gelmesi... Ne acı... Haber kanalı sandığımız bir kanalın yöneticisi valilik tarafından doğrulanan bir haberi bile vermeye korkuyor ve program sunucusuna engel olmaya çalışıyor. Misyonu halka haber vermek olan medya bireysel kaygılar yüzünden bu misyonunu yerine getiremiyor. Söylenecek pek fazla  şey yok!








*Amy Winehouse öldü / Adele ünlendi: Soul müziğin gelecek vaat eden ismi Amy Winehouse evinde ölü bulundu. Müzik dünyası için büyük bir kayıptı. Benim de çok başarılı bulduğum genç bir sanatçıydı. Denk gelmesi kötü oldu fakat bu yıl benzer bir tarza sahip olan Adele oldukça ünlendi. Yeteneğin sıfır noktası olan ilham mutlak bir enerjiyle kendini ikame ediyor belki de...












*I Phone 4 S ve Steve Jobs: Bunu asla anlayamayacağım. Steve Jobs eceliyle öldü. Allah rahmet eylesin , toprağı bol olsun! Eee ? Türk halkı için ne ifade ediyordu Jobs bilmiyorum. Benim için Apple  Ceo'sundan başka bir şey değildi. Standart bir kanser hastasının ölümüne üzüldüğüm kadar üzüldüm. Kimse ölmesin tamam de tanımam etmem bir rakı sofrasına oturmuşluğum mu var sanki? Allah taksiratını affetsin ama bence bu I Phone 4 S'ten çok ah aldı rahmetli. Ama bizimkileri görseniz şırktılar kendilerini. sayfa sayfa yazdılar, fotoğraflar paylaştılar, acıklı iletiler yazdılar. Sanki amcanın oğluydu Steve Jobs! Helva kavurmadılar bu sefer hayret!









* Acun İmparatorluğu: Evet bir kanal vardı eskiden adı Show TV idi ama şimdi bir adam var ondan fırsat kaldıkça Show TV'nin yayınlarını izleyebiliyoruz. Yaptığı 3 yarışmayla birlikte bir kanalı istila etti. Tekrarı, özel bölümü, unutulmayanları derken yayın akışının yarısını kaplıyor bu Acun Ilıcalı. Kazandıkları helal olsun gözümüz yok (yalan!) ama Allah insana çirkin şansı değil Acun şansı versin demekten alamıyor kendini. Neyse ki yaptığı yarışmalardan birinde jüri üyeliği yapan pek tatlı Hadise halkın sempatisini kazandı. Bir işe yaradı Acun :)





Maxi'den Seçmeler 


Yılın Şarkısı: Nil - Hakkında Herşeyi Duymak İstiyorum
Yılın Klibi: Katy Perry - E.T.
Yılın Müzikal Keşfi: John Legend
Yılın Yerli Albümü: Ajda Pekkan - Farkın Bu
Yılın Yabancı Albümü: Journey - Escape (1981)
Yılın Kitabi: Jose Saramago - Kabil
Yılın Dizisi: Glee ve Game of Thrones
Yılın Filmi: Lars Von Trier - Melancholia




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder