8 Haziran 2010 Salı

Bir Çift Göz İnsana Neler Yapabilir ?


Ben bilirim ihtiraslı gözleri, böyle gözlere kilitlendim defalarca...
Buna ve bunun gibilere... Defalarca kez ateşe düşeceğini bilsende bakarsın! Bir çift yuvarlaktan daha fazlasıdır çünkü... Kara bir delik gibi içine çeker seni! Sen tüm benliğini kendine zincirlesende fayda etmez, çünkü gözleri bir hipnozcunun sarkacı gibi seninkilerle senkronize bir sağa, bir sola kayar! Sigaranın ilk nefesi gibidir ilk kez gözlerine teması! Tarifsizdir! O ilk an sanki onun gözünden senin damarlarına ılık ılık birşey akar! Önce kasların gevşer sonra çehrende ki o sert ifade yumuşar! Çünkü sen o gözlerin ardında ki kiri pası keşfedeli çok zaman olmuştur, ve bu keşfediş seni o gözlerden alıkoyamamaktadır! Bile bile ladeslerini düzinelerken, gözlerin gözleriyle sallanır defalarca! Salıncak gibi bir sağa bir sola! Uyuşursun! Tüm kötülükler görünmez olur tüm kinin silinir! Ellerin zihninde düğümlenirken, onun bedenindeki tüm ayrıntıları mucizeye uyanır gibi icat etmek adına yanıp tutuşursun! Gözlerin gözleriyle devam eder dansetmeye! O sırada dudağının kenarına saklanmış sürtük tebessüme bile aldırış etmeden, derine daha derine bakarsın! Soğuktur çok soğuktur gözler! Sana gelene kadar kimleri daha dondurmuştur bilirsin! Yinede ellerinde köz söndürür gibi gözü kara savrularak düşersin!
Karanlık tarafın tanrıçası o gözlerin sahibi, günahların son kertesi! Belki de yıkılması gereken bir tabu...İzdüşümü zihninin odalarında boy boy asılıyken... Ah o mıknatıs gözler! Hain, pis ve derin! Çalıların ardına saklı, çamura bulanmış bir çift elmas gibi, kime ait olduğu belirsiz seni çağırmakta! Çal beni diyor çal! Efsunlu küreler! Acıyın ve azat edin beni! Her seferinde oyuna gelmek yoruyor! Hayalimde büyüttüğüm hırs küpü çatla ve senden kurtulalım!
Dudaklarımı yakıyor yokluğun! Ağzımdaki kekremsi kan tadı sana olan esaretimin emaneti! İstiyor seni gözlerim, gözlerini çek ki gözlerimden rahatça senden nefret edebileyim.
Sen baştan yanlış yazıldın defterime! Tüm sayfalara bulaşmış selçuki mürekkep lekeleri gibisin! Ama gözlerin yok mu? O gözlerin beni buhara tutulan bir kalıp buz gibi eritiyor işte! Kaçamıyorum onlardan! Gözlerin pranga, gözlerin parmaklık! Beni bana bırak ne olur! Gözlerinide alıp benden çekil yoksa bana yazık olur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder